Böbrek hastaları gereksiz ilaç ve takviyeden uzak durmalı

Haberin DevamıHaberin Devamı




Hastalığın başlangıcında kişinin herhangi bir yakınması olmayabileceğinin altını çizen Prof. Dr. Kayataş, hastalık ilerlediğinde ise yorgunluk, halsizlik, iştahsızlık, bulantı, idrarda azalma ya da köpüklenme, bacaklarda, ayaklarda şişlik, kaşıntı, nefes darlığı, anemi (kansızlık) ve yüksek tansiyon gibi belirtilerden biri veya birkaçı olduğunda hastanın hekime başvurabileceğini dile getirdi. Tanının nasıl yapıldığından bahseden Prof. Dr. Kayataş, “Herhangi bir nedenle rutin yapılan biyokimya tetkiklerinde (üre, kreatini, böbreğin süzme fonksiyonunu gösteren GFR-glomerüler filtrasyon hızı), idrar (idrarda protein kaçağı, hücre ve silendir) ve böbrek ultrasonografisindeki anormallikler ile tanı konulmaktadır. Bazı hastalara böbrek biyopsisi gerekmektedir. Erken tanı ile hastalığı ortaya çıkaran nedenler erkenden tespit edilerek, bu nedenlerin etkin tedavisi ile hastalığın ilerleyişinin yavaşlatılması, durdurulması hatta geriletilmesi mümkün olabilmektedir” diye konuştu.

Diyet ve yaşam tarzı değişiklilerinin hastalıktaki etkisine değinen Prof. Dr. Kayataş, şu bilgileri paylaştı: “Diyet, sıvı dengesinin sağlanması, ilaç tedavileri ve yaşam tarzı değişiklikleri gibi yöntemler ile hastalığın ilerlemesini yavaşlatmak, semptomları hafifletmek ve yaşam kalitesini artırmak mümkündür. Örneğin, diyet hastalığın ilerlemesini yüzde 20-30 oranında yavaşlatabilir. Multidisipliner yaklaşım ( nefrolog, diyetisyen, aile hekimi, bazen kardiyolog) bu hastalarda diyalize geçiş süresini yıllarca erteleyebilmektedir. Genel olarak tuz (bazı istisnai durumlar hariç, genelde günlük 2-3 gram sodyum içerikli ) ve proteinden kısıtlı bir diyet uygulanırken; bazı evrelerde fosfor ve potasyum kısıtlaması da diyette gerekli olabilir. Sigaranın kesilmesi ve alkolün azaltılması, düzenli egzersiz, kişi obez ise sağlıklı bir kiloya ulaşma, stres yönetimi gibi yaşam tarzı değişiklikleri de kronik böbrek hastalarının yönetiminde önemlidir.” “Böbrek sağlığına iyi gelen öneriler” Böbrek hastalığından korunmak için nelere dikkat edilmesi gerektiğini anlatan Prof. Dr. Kayataş, “Kan basıncı ve kan şekerinin kontrol altında tutulması, hedef değerlerin tutturulması önemlidir. Yeterli, sağlıklı ve dengeli su tüketilmesi, gereksiz ilaç ve içeriği tam olarak tahmin edilemeyen bilinçsizce takviye kullanımından sakınılması gerekir. Fazla tuzlu ve proteinli et ve işlenmiş et tüketiminin sınırlanması, sebze, meyve, tam tahıllar ve sağlıklı yağ tüketilmesi, kurşun, cıva gibi ağır metaller ile pestisit ve boya maddeleri içerebilecek gıdalardan uzak durulmasına özen gösterilmelidir. Obeziteden korunma ve böbrek yükünden kaçınmak için ideal kiloyu korumaya yönelik uygulamalar böbrek sağlığını korumak için dikkat edilmesi gereken durumlardır” şeklinde konuştu. “Çok yönlü bir yaşam tarzı ve tedavi uyumu gereklidir” Kronik böbrek hastalığında tedavi sonrası dikkat edilmesi gerekenlerden bahseden Prof. Dr. Kayataş, “Çok yönlü bir yaşam tarzı ve tedavi uyumu gereklidir. Tıbbi takip ve tedaviye uyumun iyi düzeyde olması gerekir. Nefroloji uzmanı takibi düzenli aralıklarla sürdürülmelidir. İlaçlarını düzenli ve doğru bir şekilde kullanması gerekir. Kan basıncı, diyabeti olanlarda kan şekeri ve böbrek fonksiyon testleri düzenli olarak baktırmalıdır” dedi.
Haber Kaynak : CNNTURK.COM
“Yayınlanan tüm haber ve diğer içerikler ile ilgili olarak yasal bildirimlerinizi bize iletişim sayfası üzerinden iletiniz. En kısa süre içerisinde bildirimlerinize geri dönüş sağlanılacaktır.”