Hafta sonu kaçamağı demeyin! Sızdıran bağırsak sendromu 2 günde başlayabilir

TwitterLinkedinFlipboardE-postaLinki KopyalaYazı TipiDoç. Dr. Oğuzhan Öztürk uyarıyor: “Hafta sonu kaçamağı diye yenen birkaç hamburger, bağırsaklarınızı savunmasız bırakabilir.” Yüksek yağlı besinler, yalnızca günler içinde bağırsak florasını bozarak bağışıklık sistemini zayıflatıyor. Kısa süreli keyif, vücudun savunma duvarında kalıcı bir gedik açabilir.

Sosyal medyada sıkça paylaşılan “hafta sonu kaçamağı” menüleri, sanıldığı kadar masum olmayabilir. Yeni bir bilimsel araştırma, yalnızca birkaç günlük yüksek yağlı besin tüketiminin bile bağırsağın savunma sistemine zarar verebildiğini ortaya koydu. 13 Mayıs 2025’te Immunity dergisinde yayımlanan çalışmada, yüksek yağ oranlı besinlerle beslenen farelerin bağırsak duvarını koruyan bağışıklık hücrelerinin kısa sürede işlevini yitirdiği gözlemlendi. Çalışmayı değerlendiren Gastroenteroloji Uzmanı Doç. Dr. Oğuzhan Öztürk, modern beslenme alışkanlıklarının sindirim sistemi üzerindeki etkilerinin göründüğünden çok daha hızlı ve yıkıcı olduğunu söyledi.

Doç. Dr. Oğuzhan Öztürk, bağırsakların yalnızca sindirim değil, bağışıklık sistemi için de kilit bir görev üstlendiğini söyledi. Bağırsaklarda yaşayan yararlı bakterilerin, vücudu hastalıklara karşı koruyan bağışıklık hücrelerini desteklediğini belirten Öztürk, yağlı ve işlenmiş gıdaların bu dengeyi bozduğunu vurguladı. Immunity dergisinde yayımlanan araştırmaya göre, sadece birkaç gün süren yüksek yağ tüketimi bile vücutta iltihaplanma sürecini başlatabiliyor. Öztürk, bu sessiz iltihabın zamanla bağırsak duvarını zayıflattığını ve zararlı maddelerin kana sızmasına yol açtığını söyledi.

Doç. Dr. Öztürk, halk arasında ‘sızdıran bağırsak’ olarak bilinen sendromun tıbbi olarak bağırsak geçirgenliğinin artması şeklinde tanımlanıyor. Normalde sadece besin emilimini sağlayan bağırsak bariyeri, zarar gördüğünde toksinler, bakteriler ve sindirilmemiş gıda parçacıkları kana sızabiliyor. Bu da bağışıklık sisteminde sürekli bir alarm hali yaratıyor. En yaygın belirtiler arasında; kronik yorgunluk, şişkinlik, gaz, cilt döküntüleri, baş ağrısı, besin intoleransları, dikkat dağınıklığı ve bağışıklıkla ilişkili hastalıklarda artış bulunuyor. Ancak bu belirtiler başka sağlık sorunlarıyla karıştırıldığı için tanı sıklıkla gecikiyor.

Kısa süreli yağlı ve yüksek kalorili öğünlerin, uzun vadede ciddi sonuçlara yol açabileceğine dikkat çeken Doç. Dr. Öztürk, özellikle paketli, işlenmiş ve doymuş yağ içeriği yüksek gıdaların sindirim sistemine yük getirdiğini vurguladı. “İnsanlar ‘hafta içi sağlıklı besleniyorum, hafta sonu biraz özgürüm’ diyebiliyor. Ancak vücut bu dalgalanmayı tolere edemez. Birkaç gün üst üste alınan yoğun doymuş yağ, bağırsağın bağışıklık bariyerini kırabilir” ifadelerini kullandı.

Bağırsak sağlığının yalnızca mideyle sınırlı olmadığını hatırlatan Öztürk, bu sistemin beyinle doğrudan bağlantılı olduğuna dikkat çekti:
“Artık gastroenteroloji pratiği yalnızca reflü, gastrit ya da kabızlıkla sınırlı değil. Bağırsak-beyin ekseni nedeniyle depresyon, kaygı bozuklukları, cilt problemleri ve uyku düzensizlikleri gibi pek çok durumun altında bağırsak florası bozulması yatabiliyor. Sağlıklı bir yaşam için bu sistemi korumak şart.”
Haber Kaynak : MILLIYET.COM.TR
“Yayınlanan tüm haber ve diğer içerikler ile ilgili olarak yasal bildirimlerinizi bize iletişim sayfası üzerinden iletiniz. En kısa süre içerisinde bildirimlerinize geri dönüş sağlanılacaktır.”